Selin Demiratar ile Kutsi çok iyi bir ikili oldu

**Kayıt tarihi** : 13/07/12

Oyuncu Selin Demiratar; Touch İstanbul dergisine kendi İstanbul’unu, huzur ve güzellik anlayışını anlattı: Kusursuz bir yüz cazip değil. Erkek olsaydım kendine özgü olan yüz bana daha çekici gelebilirdi

Oyuncu Selin Demiratar yeni yayın döneminde ‘Huzur Sokağı’ adlı dizi ile ekrana gelmeye hazırlanıyor. Daha önce sinemada Türkan Şoray’ın canlandırdığı ‘Feyza’ karakteri ile izleyicinin karşısına çıkacak olan Demiratar, Kutsi ile başrolleri paylaşıyor. Güzel oyuncu; Touch İstanbul dergisinden Ümit Buget ile bir araya geldi ve yeni dizisini, kendi İstanbul’unu ve ‘huzur’u anlattı…

Yeni sezonda ‘Huzur Sokağı’ ile ekranda olacaksınız. Diziyle ilgili beklentileriniz nasıl?
Dikkat çekici bir iş. Farklı dünyaları olan iki gencin aşkını anlatıyor. Diziyle ilgili beklentim, izleyicinin seveceği tarzda bir iş olacağı yönünde.

KENDİMİ TANITMIYORUM
Dizinin ismi ‘Huzur Sokağı’. Selin Demiratar’ın İstanbul’da huzur sokakları var mı?
Sultanahmet’e gitmeyi çok seviyorum mesela, o medreselerin atmosferi, ara sokaklarda kahve içmek falan çok hoşuma gidiyor. Arnavutköy de benim için tam bir huzur sokağı gerçekten. Eski mahalle havasını çok seviyorum ben… O kalabalık ve orada yaşayan enerjiyi seviyorum…
Çocukluğunuzdan bir huzur anı istesem neler söylemek istersiniz?
Çocukluğum Adana’da geçti, orası bana çok huzurlu gelir. Tam bir eski mahalle yaşantısı ve bir arada yaşama kültürü vardır. Çocukların akşam hatta gece bile dışarıda gayet rahat gezip dolaştığı, samimi, İstanbul’a göre küçük kendine göre büyük ve güvenli bir şehirdir.
Sizi soğuk ve mesafeli bulanlar var…
Bazı insanların “Çok mesafeli buluyorduk” demeleri, belki de kendimi insanlara tanıtacak imkanları kullanmayı çok fazla tercih etmememle ilgili. Televizyonla, işim dışında çok fazla haşır neşir olmamamın verdiği bir şey de olabilir bu. Ve nihayetinde sosyal hayatımda onların beni görmüyor olmalarının etkisi de hepsinin üstüne eklenebilir.

HUZUR İSTANBUL
Çağımızın en revaçta arayışlarından biri ‘huzur’! Siz de huzurun uzak bir sahil kasabasında bulunan bir şey olduğuna inanıyor musunuz?
Ben hiç öyle düşünmüyorum. Öyle bir insan da değilim. Belki dışarıdan öyle bir imajım var ama kesinlikle öyle biri değilim. Evet, bahsi geçen sahil kasabasına gidip bir ay kalabilir, kafa dinleyebilirim, ama mutlaka geri İstanbul’a dönerim. Bütün bir yılımı orada geçiremem.
1999 yılında Miss Globe Türkiye birincisi ve dünya üçüncüsü oldunuz. Güzel bir kadının olmazsa olmazı nedir sizce? Ben güzelliğin ‘mükemmel yüz’ kısmını sevmiyorum aslına bakarsanız, farklı yüz seviyorum… Bana kusursuz bir yüz çok cazip gelmiyor. Erkek olsaydım; kendine özgü olan bir yüz bana daha çekici gelebilirdi sanırım. İnsanların kişilikleriyle kendilerini güzelleştirebildiklerine ve çirkinleştirebildiklerine inanıyorum. Kabalıktan ve ukalalıktan çok hoşlanmıyorum.

KENDİMİ TAKSİM İLE ÖZDŞLEŞTİRİRİM
Ortaköy ağırlıklı oturdum. Trafiği bol ama sevdiğim bir semt.
Kendimi İstanbul’un bir semtiyle özdeşleştirmem gerekse, bu semt Taksim olurdu herhalde. Hem eski, nostaljik bir yanı var hem de modern… Karmaşık, kalabalık, ama aynı zamanda sıcak ve samimi…
Galata’yı çok seviyorum. Oradaki kafeleri çok seviyorum. Mavra’da, Santral’de oturmayı özellikle çok seviyorum. O sırada üç dört tane daha kafe var. Oralarda vakit geçirmek hoşuma gidiyor çünkü Galata’da bütün o tarihi dokuyu ve ihtişamı görebiliyorsunuz, ama aynı zamanda sakin, dingin bir yer. Orada tek başıma otursam bile sıkılmıyorum.
İstanbul bana çok garip geliyor; bir yandan acayip bir karmaşıklık ve bir kaos var ama bu kaosun da yarattığı bir bağımlılık da var! Enteresan, hastalıklı bir ilişki İstanbul’la aramızdaki! Farklı bir şehre gidiyorum diyelim. “Aa” diyorum, “Ben bu şehirde yaşayabilirim, çok güzel!” Üçüncü gün böyle bir “acaba” falan oluyorum. Beşinci gün “Hemen İstanbul’a dönmeliyim” diyorum. Yedi tepeliyle olan o hastalıklı ilişkinizi özleyiveriyorsunuz.

KUTSİ VE BEN ANLAŞIYORUZ
Kutsi’yle birlikte oynayacağımı öğrenince, onunla çalışmış olan arkadaşlarımı aradım. Herkes çok güzel şeyler söyledi. Kutsi, çok iyi, çok mütevazı, inanılmaz derecede eğlenceli ve komik biri. İkimiz de Balık burcuyuz ve birbirimizi anlıyoruz.
Türkan Şoray; güzelliğinin, iyi oyunculuğunun yanı sıra çok da mütevazı. Daha önce onun canlandırdığı ‘Acı Hayat’taki ‘Nermin’i oynamış ve çok keyif almıştım. Bu dizideki ‘Feyza’ karakterini de o canlandırmış. Feyza, heyecanlı, deli dolu ve eğlenmeyi seven bir karakter ve onun ruh halinin değişiminin nasıl olacağını ben de merak ediyorum.

Sabah / Günaydın